Dünya teknoloji tarihinin en büyük gelişmelerinden birisi bu sene yaşanıyor ve bu değişim son haftalarda hızlandı. Hem de öylesine hızlandı ki neredeyse her hafta yeni bir model çıkıyor ve hangi birine yetişeceğim diye panikliyor insan. Kesinlikle kriptonun ardından internetteki en büyük değişim rüzgarını yaşıyoruz. Generative Tech adı verilen ve istenilen metni, görseli, videoyu, müziği, sesi ve hatta kodu oldukça kaliteli, hızlı ve ucuz şekilde üreten yapay zeka modelleri artık bizimle. Eğer konu hakkında bilginiz azsa yazının tamamını okumanızı öneririm çünkü bitirdiğinizde artık farklı bir dünyada yaşadığımızı anlayacaksınız.
Uzun uzun Generative Tech’in ne demek olduğunu ve yaratacağı devrimsel etkileri anlatmaktansa ilgi çekici örnekler paylaşarak bu teknolojik yenilikleri size göstermek istiyorum. Getirdiği inanılmaz fırsatların yanı sıra istihdamda yaratacağı sıkıntılar açısından da önemli. Şahsi görüşüm metin yazarı, tasarımcı, çevirmen gibi farklı iş kollarında çok sayıda insanın ne yazık ki işsiz kalacağı yönünde. Hatta bu yapay zeka modellerinin diyet listesi, parti önerileri ve daha aklınıza gelebilecek tonlarca şeyi yapabildiğini düşündüğümüzde etkileri çok daha dramatik olabilir. İstihdamda yaşanacak sıkıntıları birkaç yıldır dile getiriyor olsam da artık konunun gerçekliği yadsınamayacak kadar açık.
İşin heyecan verici yanı ise herkesin sadece yazı yazarak sanat eseri (örneğin film) üretebildiği bir dünya da bizi bekliyor. Düşünün Game of Thrones’un son sezon metnini yazabilirsiniz ve ilgili yazılımlar senaryoyu size çok kısa sürede üretebilir. Hatta oturup tüm metni yazmanıza da gerek yok. Birkaç cümlelik genel taslağı verin yapay zekaya o size tüm senaryoyu dakikalar içerisinde üretsin. Sonra diğer yapay zeka modeli de bunu filme çevirsin. Bu artık bir bilim kurgu değil, bir gerçeklik.
Hızla yaşanan bu gelişmeler birçok etik tartışmayı da beraberinde getirdi. Okullarda bu teknolojinin kullanımının nasıl önleneceği de bunlardan birisi. Lise ve Üniversite öğrencileri tüm kompozisyon ödevlerini saniyeler içerisinde ChatGPT vb modellere artık yaptırabiliyor ve bunun öğretmenler tarafından tespiti pek de mümkün gözükmüyor. Hatta ChatGPT'ye şu makaleyi 14 yaşında bir öğrenci gibi yaz dediğinizde tam da buna uygun bir şekilde yazıyor. Böyle bir ortamda kendi emeği ile üretim yapan öğrenci ile ödevi yazılıma yaptıran öğrenciyi nasıl ayırt edeceğiz ve adil bir not dağılımını nasıl yapacağız? Generative Tech, eğitim alanında devrim niteliğindeki değişiklikleri de beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Yapay Zeka ile Metin Üretimi
OpenAI’ın yayınladığı GPT3 ve ChatGPT dil modelleri öyle metinler ortaya çıkarıyor ki yapay zekanın mı yoksa başka bir insanın mı yazdığını ayırt etmek oldukça güç. Öncelikle belirtmem gerekir ki bu dil modelleri temel olarak İngilizce kullanılarak eğitiliyor fakat farklı dilleri de destekliyor. Ben Türkçe örnekler de yazdırdım fakat İngilizce’de çok daha iyi sonuç alabileceğinizi unutmayın. Türkçe’de bariz hatalar yapıyor. Bununla birlikte bu dil modelleri o kadar hızlı bir şekilde gelişti ki diğer dillerde de çok kısa sürede benzer performansı verecektir diye düşünüyorum. Artık yapay zeka tarafından yazılan haberler, makaleler ve hatta kitaplar bizimle birlikte olacak.
ChatGPT’yi kullanarak size bazı örnekler göstereceğim. Size verilen yanıtı unutmuyor ve follow up soruları sorup konu hakkında detaylıca muhabbet edebiliyorsunuz. Şiir yazmasını, bir konuyu özetlemesini, size bir hikaye anlatmasını veya teknik bir konuyu basitçe açıklamasını isteyebilirsiniz. Burada tam metinleri paylaşabilmek amacıyla kısa kısa yazdırdım ancak kelime sayısını belirtip uzun da yazdırabiliyorsunuz.
Öncelikle bir şiir yazmasını istedim, ilginç oldu :)
Aynısını bir de İngilizce istedim, sonuç tabii daha iyi. Hatta baya iyi.
Shakespeare sever birisi olarak sormadan geçemezdim:
ChatGPT hikaye de yazabiliyor demiştik. Madem öyle bir de hikaye yazdıralım, alakasız karakterler olsun içerisinde.
Tam da istediğimi yapmadı ama fena bir başlangıç değil. Farklı denemelerle geliştirilebilir. Dikkat ettiyseniz model Walter White’ın kim olduğunu tanıdı ama Fatih Terim ve Behzat Ç’yi tanımadı. En azından tanıdığına dair bir referans yok. Türkçede gelişmeye ihtiyacı olduğu açık.
Bir de İngilizce bir diyalog yazmasını istedim. Şu komutu girdim: Jesus resurrects and comes down to the earth. The year is 2022 and Jesus cannot figure out how technology works. He meets a girl wearing airpods, apple watch and holding an iphone. Write me a humorous dialogue in Woody Allen style. Keep it short.
Çok iyi değil mi? Resmen bir film diyaloğu yazdırabiliyorsunuz. Hatta kitap da yazdırabilirsiniz. Mesela 17. yüzyıl İstanbul’unda geçen Murakami tarzı bir detektiflik hikayesi mi okumak isterdiniz? Bunu yazdırmanız mümkün. İstediğiniz her tarzda metni kendinizin yazdırabildiği bir dünyada acaba edebiyat nasıl bir şekil alacak?
ChatGPT’yi editör olarak da kullanabilirsiniz. Yanlış yazdığım cümleleri kusursuz şekilde düzeltti.
Yukarıda bahsetmiştim, ChatGPT kod analizi de yapıyor. Aşağıda python dilinde yazdığım ufak bir kod parçacağını analiz etmesini istedim ve ChatGPT detaylı bir yanıt verdi.
Ardından bu kodu C+’ta yazmak istersem ne yapmam gerektiğini Türkçe olarak sordum ve ChatGPT performansı aynen devam.
Kod demişken hemen burada önemli birkaç konudan bahsetmem gerekiyor. Yapay zeka şimdiden yazılımcıların işlerini kolaylaştırmaya başladı. Bazıları yapay zekanın kısa sürede tek başına kod yazabileceğini düşünüyor. Github OpenAI ile birlikte geliştirdiği Copilot isimli aracını yayına aldı. Copilot yazılımcılar kodlamaya devam ederken bir sonraki kod bloğunu tahmin edip önerilerde bulunuyor.
Dall-e ve Stable Diffusion’a geçmeden önce ChatGPT’nin önemini kendisine anlattırarak özetleyelim:
ChatGPT sayesinde dünyada dil modelleme alanında önemli gelişmeler yaşanabilir. Örneğin, ChatGPT'nin doğal dil işleme gibi konularda insanlar için yararlı olabilmesi nedeniyle, dil modeli kullanımı genel olarak doğal dil işleme gibi alanlarda işleri otomatikleştirebilir ve bu da bazı insanların işlerini kaybetmesine neden olabilir.
Ayrıca, ChatGPT'nin insanlarla konuşmayı taklit edebildiği için etkileşimli bir dil modeli olduğu düşünülürse, bu dil modelinin insanlar için dil öğrenme ve anlama gibi konularda yararlı olabilmesi de muhtemeldir.
Bu nedenlerden dolayı, ChatGPT sayesinde dil modelleme alanında önemli gelişmeler yaşanabilir ve bu gelişmeler insanlar için dil öğrenme, dil anlama ve doğal dil işleme gibi konularda yararlı olabilir.
Yapay Zeka ile Görsel Üretimi
ChatGPT’nin metin ile yapabildiğini görsel ile de yapmak mümkün. Bu konuda iki öncü örnek Dall-E ve Stable Diffusion. ChatGPT’de yaptığımıza benzer şekilde yazılı komut giriyoruz ve bize görseli veriyor. Her seferinde de farklı ve orjinal görseller üretiyor.
Stable Diffusion’dan basketbol kortunda futbol oynayan ördekler göstermesini istedim.
Ardından İstanbul’da kayak yapan İsa istedim.
Görsel isterken istediğiniz stilde yaptırabiliyorsunuz. Mesela belirli bir ressamın tarzında bir görsel ürettirebilirken, daha realist, fotoğraf gibi bir görsel de istemeniz mümkün. İstediğiniz kadar absürd, fantastik ve yaratıcı içerikler isteyebilirsiniz, kombinasyonlar sınırsız.
Van Gogh tarzı bir kitaplık görseli isteyelim:
Şimdi de daha realist bir kitaplık görseli isteyelim:
Çok iyi değil mi? Son ikisi evet ama ilk ikisi biraz tırt. Fakat iyi bir başlangıç. Hatta daha iyisi de şu an piyasaya girmek üzere. İsmi Midjourney. Bu da benzer şekilde yazdığınız metin karşılığında size görsel üretiyor ve şu an açık betada. Ürettiği görsellerin estetiği ilgi çekiyor. Dall-E ve Midjourney arasındaki farkı şu görsel net bir şekilde gösteriyor:
generalist.com
Ben Midjourney’i Dall-E ve Stable Diffusion’da göre doğal olarak daha çok beğeniyorum. Yukarıda Stable Diffusion ile denediğim İstanbul’da kayak yapan İsa’yı bir de Midjourney ile deneyelim:
Midjourney’e girdiğiniz komut istediğiniz kadar detaylı olabilir. Belirli bir fotoğraf makinasının tarzında, sinematik ışık ile, neon ışıklarıyla gibi gibi binlerce ihtimaliniz var. Benim yarattığımı bir resimde ziayde çok daha gerçekçi şekilde alabilirsiniz.
İstanbul’dan devam edelim. Cyberpunk tarzı bir Aya Sofya istedim:
Neon tarzı bir İstanbul isteyelim:
Son olarak şirin bir köpek karakteri istedim:
Midjourney cidden heyecan verici duruyor.
Generative Tech modellerini birlikte kullanmak mümkün. Mesela bir parti dekorasyonu yapmak istediğinizi düşünün. ChatGPT’den parti dekorasyonu önerisi isteyebilirsiniz ve çıkan sonucu Midjourney vasıtasıyla görselleştirebilir ve bunları da 3d printer ile basabilirsiniz. İnanılmaz bir yaratıcılık parmaklarınızın ucunda.
Gerçek Hayattaki Kullanımlar
Generative Tech henüz hayatımıza yeni girmiş olsa da şimdiden bu teknolojiyi kullanan firmalar ürünlerini satmaya başladı bile. Bu teknolojinin çok kısa süre içerisinde yaptığı atılımları düşününce birkaç aya kim bilir neler göreceğiz. Çok daha komplike kulllanım alanları sunan firmaların birkaç ay içerisinde piyasada olacağını düşünüyorum. Daha ChatGPT bu hafta yayınlandı ve bu teknolojiyi kullanan firmalar kurulmadı bile.
Synthesia girdiğiniz metinden video üretimi yapıyor. Eğitim ve product marketing alanında müşterileri var. Ben de yakın zamanda müşterileri olacağım sanırım.
Copy.ai pazarlama ekiplerine hitap ediyor ve e-posta ve blog post yazılarını yazarlara outsource edip günlerce beklemek yerine yapay zekaya dakikalar içerisinde çok daha ucuza yazdırmanızı sağlıyor.
Boomy ile daha önce hiç müzik yapmamış olsanız bile saniyeler içerisinde müzik üretebilirsiniz.
Replier ile aldığınız reviewlara yapay zeka sizin adınıza cevap veriyor.
Quickchat ile müşteri hizmetleri temsilcisine ihtiyacınız yok. Yapay zeka sayesinde tüm sorulara live chat ile cevap veriyor.
Diğerleri Neler Yapıyor?
Burada da başkalarının özellikle ChatGPT ile neler yaptığını gösteren birkaç twit paylaşmak istiyorum. Size ilham verecektir.
ChatGPT’yi hocanız gibi kullanabiliyorsunuz. Evet bence de şu an bildiğimiz haliyle eğitim endüstrisi tamamen değişecek. Bu twit içerisinde hemen altına yapılan yoruma da bakın, eleman ChatGPT’yi Python hocası olarak kullanıyor.
Yapay Zeka Devrimi Başladı: ChatGPT, Stable Diffusion, DALL-E, Midjourney
O meşhur soruyu ilk ben sorayım. Yazılımcıların işini elinden alabilir mi :D