DeFi: Yatırımcı Olmanın Yeni Yolları
DeFi Nedir? Şu an bize nasıl imkanlar sunuyor? DeFi sayesinde nasıl melek yatırımcı olabilirsiniz?
Geçtiğimiz haftalarda yazdığım DAO yazısının ardından oldukça olumlu geri dönüşler aldım. Birçok kişi yazıyı Google’dan görüp DeFi, yani Decentralized Finance, hakkında da bir yazı yazmamı rica etti. Here we go.
DeFi çok farklı pratik uygulamaya sahip oldukça geniş bir alan. Bu yazıda DeFi’ın temel uygulama alanlarından çok kısaca bahsedip benim asıl ilgimi çeken konuya, blockchain projelerine yatırım yapma konusuna, el atacağım. Burada DeFi uygulamalarının teknik olarak nasıl çalıştığına dair açıklamaya girişmeyeceğim. İlgi alanımız DeFi’ın bizim gibi son kullanıcılara faydası.
DeFi Nedir?
DeFi, Decentralized Finance (merkeziyetsiz finans) teriminin kısatılmışı olarak kullanılıyor. Özetle, bankalar ve resmi kurumlar gibi aracıların para ve finansal ürünler üzerindeki otoritesini ortadan kaldıran ve blockchain üzerinde akıllı kontratlar vasıtasıyla finans hizmetler sağlayan teknolojiyi ifade ediyor. Mevcut finans sisteminde para transferi, kredi çekme, sigorta, yatırım hesabı açma gibi konularda bankalar, sigorta şirketleri, borsalar gibi merkezi otoriteler üzerinden işlem yapıyoruz. Fakat ilgili otoritelerin kötü yönetimi veya yolsuzlukları bizi büyük risk altında bırakabiliyor. 2007-2008 global finansal krizi hatırlayın. DeFi işte tam da bu risklere çözüm olarak ortaya çıktı ve finansal sistemi merkeziyetsizleştirme, yani otoriteleri ortadan kaldırma vaadi sunuyor. Bu vaad Ethereum’un (veya Algorand, Avalanche gibi diğer blockchainlerin) programlanabilir akıllı sözleşmeleri aracılığı ile ortaya çıkan merkeziyetsiz uygulamalar (dApps) aracılığı ile gerçekleştiriliyor. Böylece merkezi finans sisteminde ulaşabildiğimiz çoğu finansal ürüne blockchain üzerinden erişme imkanı sunuluyor.
Geleneksel finans sistemine nazaran DeFi’ın sunduğu bazı avantajları şöyle özetleyebiliriz:
Paranızı bankada tutmak yerine kendi dijital cüzdanınızda tutmanızı sağlıyor. Böylece olası bankaların batması durumunda paranızın hiç olma ihtimali ortadan kalkıyor.
Başkasının onayına ihtiyaç duymadan paranızı kullanma imkanı sağlıyor. (permissionless)
Uluslararası transferler için günlerce bekleme sorununu ortadan kaldırıp saniyeler içinde transfer yapabilmenize olanak sunuyor.
Yine para transferleri için harcadığınız yüklü transfer ücretini de büyük oranda düşürüyor.
Staking: Faiz Kazancı
DeFi aynı zamanda bize çok sayıda yatırım imkanı da sunuyor. Bunlardan en yaygın olanlarından birisi staking mekanizması. Aslında bir nevi kripto paranız üzerinden faiz kazanmak. Şu an birçok kripto parayı elinizde tutarak faiz kazanma imkanı sağlayan DeFi uygulamaları mevcut. Binance, Coinbase, Crypto.com gibi birçok borsa da DeFi uygulamaları sayesinde staking imkanı sunuyorlar. İşin güzel kısmı ise stakingi stabil kripto paralar üzerinden yapabilmemiz.
Peki bu ne demek? Bugün bankanıza gidip dolar üzerinden yıllık faiz almak istediğinizde bankanız size %0.1 ile %0.8 arasında bir oran verecek. Ancak DeFi üzerinden dolara sabit bir kripto parayı (USDT, BUSD, USDC vs) stake ettiğinizde yıllık %12’ye varan faiz alma imkanınız var.
Yatırım Araçları
DeFi sayesinde bizlere yatırım aracı sunan onlarca dApps ortaya çıktı Bugün bir hedge fund’a paranızı yatırmak için milyonlarca dolara sahip olmanız gerekiyorken DeFi üzerinden istediğiniz miktarlar ile bu yatırım araçlarına erişebilmeniz mümkün oluyor. Örneğin dHedge bu uygulamalardan yalnızca birisi. DeFi türev finansal araçlara, tahmin piyasalarına ve daha birçok komplike finansal araca da erişim sağlıyor ancak konumuz bu olmadığı için es geçiyorum. Buraya kullanıcı sayısına göre filtreleyip inceleyebileceğiniz DeFi dApps listesini bırakıyorum.
Launchpad: Bir Gün Herkes Angel Investor Olacak
DeFi hakkında benim en ilgili olduğum konu launchpadler. Çünkü launchpadler hem bize özel bir yatırım aracına (startuplara yatırım yapma şansına) erişim imkanı sağlıyor hem de staking fırsatı sunuyor.
Launchpad nedir?
Launchpad yeni kripto projelerinin yatırım topladığı platformlara verilen isim. ICO’ların (initial coin offering) birkaç sene önce popüler olduğu zamanlarda yatırım yapanlara oldukça aşina gelecektir launchpadler.
Özetle, launchpadler size blockchain projelerine melek yatırımcı olma imkanı sunuyorlar. Ve bunu çok ufak miktarlar ile de yapabiliyorsunuz. İki temel proje tipine yatırım yapma imkanınız var.
IDO (initial dex offering): Bir projenin merkeziyetsiz bir borsa üzerinden token çıkarmasına verilen isim. Siz IDO’lara katılarak proje borsaya açılmadan önce o projeden coin/token alarak projenin hissedarı oluyorsunuz. Metaverse ve DeFi gibi alanlarda çok sayıda proje IDO yapıyor.
IGO (initial game offering): IDO’ya benzer şekilde ancak oyun özelinde yine token veya NFT alarak ilgili kripto oyun projesinin hissedarı oluyorsunuz. IGO’lar play-to-earn projelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte son aylarda oldukça popülerleştiler.
Şu an IDO ve IGO’lara girebileceğiniz çok sayıda launchpad var. Bunlar arasında en başarılı olanlarını saymak gerekirse DAO Maker, Trustpad, BSCPad, Seedify, GameFi ilk akla gelenler.
Peki launchpad’lerde projelere nasıl yatırım yapabiliriz? Ben ortalama ROI (yatırımın geri dönüşü) ve UI/UX’ini beğendiğimden dolayı Seedify kullanıyorum; bu yüzden detaylı bilgiyi Seedify üzerinden vereceğim ancak siz bu bilgileri diğer launchpadlere de uygulayabilirsiniz. Hepsinin temel çalışma mekanizması zaten hemen hemen aynı.
Aşağıya en çok kullanılan launchpadlerin ortalama yatırımın geri dönüşünü içeren tabloyu da bırakıyorum.
Tabloyu kısaca açıklamakta fayda var:
Blockchain: İlgili launchpadlerin hangi blok zincirler üzerinde yer alan projeleri yatırıma açtıklarını gösteriyor. Zaten temel zincirler olan Ethereum, BSC, Solana hemen hepsinde yer alıyor görüldüğü üzere.
Current ROI: Mevcuttaki yatırımın geri dönüşünü gösteriyor. Yani DAO Maker’da çıkan tüm projelerin ortalama geri dönüşü 7.17x olmuş. Toplamda 1000 dolar yatırdıysanız 7170 dolar kazandırmış. Bu rakamları düşünürken launchpadlerin nispeten oldukça yeni olduğunu ve ROI rakamlarının birkaç aylık süreci yansıttığını belirtmek lazım. İki senelik süreci baz alarak bile düşündüğümüzde 7x epey iyi bir rakam.
ATH ROI: Borsaya çıkan projelerin hepsinin ulaştığı en yüksek değerleme üzerinden elde edilen ortalama geri dönüşü ifade ediyor. Çok anlamlı bir veri olarak bulmuyorum açıkçası.
TGEs: Token generation events. Yani o launchpad üzerinden satışa çıkan toplam proje sayısını ifade ediyor. Bu da önemli çünkü bir launchpade girecekseniz o launchpadin düzenli olarak proje getirmesini beklemelisiniz.
Gelelim Seedify’a. Seedify en popüler launchpadler arasında ve ROI olarak oldukça iddialı bir konumda. Burada not etmek gerekir ki IDO/IGO’lar tek bir launchpad üzerinden satış yapabileceği gibi çok sayıda launchpadden de bunu yapabilirler. (Son ayların en popüler projelerinden Sidus Heroes toplam 7 launchpad üzerinden IGO yapmıştı)
Launchpad Üzerinden Nasıl Yatırım Yapılır?
Öncelikle bir kripto cüzdan edinmeniz gerekiyor. En çok tavsiye edilen benim de kullandığım Metamask. Bu yazıda cüzdanın nasıl kurulacağına girmeyeceğim, zaten internette konuyla ilgili çok bilgi var ve basit bir süreç.
Yine Seedify örneği üzerinden giderek açıklamaya devam ediyorum. Cüzdanınız hazır olduktan sonra Seedify’ın tokenı olan SFUND almak gerekiyor. Herhangi bir tokenı alabileceğiniz borsalara coinmarketcap üzerinden bakabilirsiniz. Gördüğümüz üzere SFUND’ı merkeziyetsiz bir borsa olan Pancake Swap üzerinden alabiliyoruz. Benim izlediğim yöntem Binance üzerinden BUSD alıp bunu Metamask cüzdanıma aktarmak ve Metamask' ile Pancake Swap’a girerek buradan BUSDlarımı SFUND ile swap etmek. Bunu yaptığınızda artık Metamask cüzdanınızda SFUND’larınız hazır.
Launchpadler hakkında bilmemiz gereken bir diğer önemli nokta ise tierlar, yani alım seviyeleri. Genellikle launchpadler garanti alım hakkı yapabilmeniz için belirli bir sayıda token sahibi olmanızı istiyorlar.
Seedify örneğinde ise eğer 1000 SFUND satın alıp Seedify sitesi üzerinden stake ederseniz garanti alım hakkını tanıyan en düşük tier olan tier 2’ya dahil oluyorsunuz ve Seedify üzerinden çıkan tüm IDO/IGO’lara garanti katılım hakkı elde ediyorsunuz. Burada belirtmem gereken birkaç önemli nokta var.
Seedify özelinde Tier 2 size çok düşük oranlarda katılım hakkı veriyor. Daha yüksek tierlar daha yüksek katılım hakkı veriyor ancak stake etmeniz gereken SFUND tutarı da oldukça fazla artıyor. Tier 2 için genellikle her bir IDO/IGO için size verilen katılım miktarı 10-15 dolar civarında oluyor genellikle. Yani yayınlanan IDO/IGOlarda maksimum 15 dolar değerinde token alma hakkına sahip oluyorsunuz. Evet oldukça düşük bir tutar fakat launchpadlerin ortalama ROI’ına baktığımızda bu oran kısa süre sonunda ciddi bir kazanca yol açabiliyor. Bull markette Seedify’ın ortalama 19x ROI’a sahip olduğunu hatırlıyorum. Bu şu demek, 10 dolar ile girdiğinizde ortalama 190 dolar kazanıyorsunuz. Mevcut piyasa koşullarında yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere ROI’lar daha düşük ancak hala birkaç kat kazanç elde edilebiliyor.
Benim param var kardeş diyorsanız daha yüksek tierlara girebilir ve 12 dolar değil 1000-1500 dolarlık alım hakkı da elde edebilirsiniz. Fakat bunun için onbinlerce dolarlık SFUND stake etmeniz gerekecek. Stake etmeniz gereken ve dolayısıyla size IDO/IGOlara girmeniz için ayrılan miktarın kademeli olarak arttığı 9 tier var. Bütçenize göre bunlardan herhangi birine girebilirsiniz.
Girdiğiniz her proje size garanti geri dönüş sağlamaz. Bazı projeler belki zarar ettirecek ancak aynı Venture Capital yatırımlarında olduğu gibi çok büyük hype yaratan bir iki proje ortalamayı epey yukarı çekebiliyor. Mesela Aralık ayında IGO’su yapılan tokenlara baktığımızda Sidus öncesi tokenlar ortalama 2-3x yapmış ancak Sidus bu yazının yazıldığı an itibariyle 40x kazanç ortalamasına sahip. IDO/IGO hypeları daha ne kadar sürer bilinmez ancak şu an için yatırımın geri dönüşü gayet iyi duruyor.
Gerek Seedify gerekse de diğer launchpadlerde bir tokena yatırım yaptığınızda size tamamı hemen verilmiyor. Genellikle TGE (token generation event = projenin borsaya girmesi) sırasında %8-%30 civarında bir tutar size veriliyor; geri kalanı ise birkaç aya yayılarak dağıtılıyor. Bunun nedeni ise herkesin TGE ardından bir anda dump yapıp token fiyatını yere çakmaması.
Yatırımları SFUND ile yapmıyorsunuz. SFUND’ı siz Seedify üzerinden stake ediyorsunuz ve stake ettiğiniz süre boyunca ona dokunmuyorsunuz. Yatırımları Metamask cüzdanınızdaki BUSD ile yapıyorsunuz. Yani aldığınız SFUND’lar size yatırım yapma kapısını açıyor ancak yatırımları BUSD ile yapacaksınız, bu yüzden cüzdanınızda o da olmalı.
SFUND aldık ve Seedify üzerinden stake ettik, BUSD’umuzu da Metamask’a attık, sırada ne var? Sırada artık projelere yatırım yapmak var. Seedify size telegram grubundan her bir IDO/IGO günü bağlı olduğunuz tier’a göre ne kadar yatırım yapabileceğinizi bildiriyor. Proje takvimini ise buradan görebiliyorsunuz. Beğendiğiniz proje için geri sayım bittiğinde iki saatlik sürede tier’ınıza bağlı olarak size ayrılan miktarı yatırım yapıyorsunuz. Tüm bu süreç size zaman alıcı gelmesin. Bir projeye yatırım yapmak yalnızca birkaç saniyenizi alacak. Ben şu ana kadar çok sayıda projeye yatırım yaptım ve her biri için maksimum iki dakika harcamışımdır.
Bundan sonra ise sırada Seedify üzerinden zamanı geldiğinde tokenlarınızı claim etmek var. Bu da yine birkaç saniyenizi alacak bir iş. Claim ettiğinizde tokenlarınız Metamask’ınıza aktarılıyor. Artık istediğiniz zaman tokenlarınızı ilgili borsalarda satabilirsiniz.
Böylece DeFi sayesinde launchpadler üzerinden kazanç elde etmenin oldukça ilginç ve eğlenceli bir yolunu anlatmış olduk. Normalde bir oyun veya metaverse üzerine çalışan bir firmaya yatırım yapmak çok çetrefilli ve çoğumuzun erişemeyeceği bir süreçken DeFi bunu herkes için mümkün hale getiriyor.
Launchpad Üzerinden Staking ile Kazanç Elde Etmek
Durun daha bitmedi! Launchpadler üzerinden tüm bunları yaparken başka yollardan da kazanç elde etmeye devam edebiliyorsunuz. Bu da staking sayesinde mümkün oluyor.
Yukarıda ne demiştik? SFUND aldınız ancak yatırımların kapısını açabilmek için bunu stake etmek zorundasınız. Stake ettiğiniz token hala size ait, ancak aynı bankaya faiz için para yatırdığınızda bu parayı bankaya borç verdiğiniz gibi SFUND’ı da Seedify’a borç vermiş oldunuz. Bunun karşılığında da Seedify size bir faiz ödemesi yapıyor. Üstelik oldukça iyi bir faiz.
Şu an Seedify’da yıllık %75 faiz getirisi var. Gerçekten çok iyi bir oran. Bugün yatırdığınız 100 SFUND bir sene sonra size 175 SFUND olarak geri dönüyor. Şu an Seedify bunu üçer aylık dönemlerle yapmanıza izin veriyor. Tabii burada dikkat etmeniz gereken nokta SFUND’ın da değerinin düşebileceği. Nitekim SFUND mevcut piyasa koşullarında ATH fiyatının epey altında. Kasım ayında 16 dolardan işlem görüyordu, şu an ise 7 dolar civarında. %50’den fazla bir düşüş var. Yani %75 faiz müthiş, tüm paramı buraya gömüyorum, bir sene sonra %75 faizimle birlikte altıma arabamı çekiyorum düşüncesine kapılmadan önce temkinli yaklaşmak lazım. Tabii bunun tersi de mümkün. Şu an 7 dolar olan SFUND bir sene sonra 14 dolardan işlem görürse siz hem SFUND’ın bu artışından dolayı dolar karşılığı paranızı ikiye katlamış oldunuz, hem de %75 faizden dolayı ekstra kardasınız.
Yazı biraz Seedify reklamı gibi oldu, bu yüzden şu botu tekrar düşeyim. Seedify onlarca launchpadden sadece birisi ancak kendi kullandığım launchpad olduğu için konuyu onun üzerinden anlattım. Piyasada çok sayıda launchpad var. Hatta daha iyi ROI ve daha çok sayıda proje getirenler de var. Bu linkten hepsinin metriklerini inceleyip kafanıza yatana katılabilirsiniz.
Yazıyı bitirmeden DeFi’in diğer blockchain uygulamaları gibi hala çok erken aşamada olduğunu ve dolayısıyla riskler içeriğini belirtmem gerekiyor. Ayrıca birçok uygulama halen tamamen merkeziyetsiz değil, kısmi merkeziyetsiz olarak çalışıyor. Piyasada kötü aktörler de var, bu yüzden dikkatli hareket etmenizi ve hiçbir yere garanti kar beklentisiyle para yatırmamanızı tavsiye ederim. Yarın bakarsınız sert bir regülasyon gelir, piyasalar tepe taklak olur ve ortada ne IDO/IGO yapan proje kalır ne de %75 faizler bir anlam ifade eder.
Yasal Uyarı: Bu yazıda ve sitede yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir ve sadece kişisel düşünceleri içermektedir.